Borsa İstanbul ve OECD İş Birliğiyle Yüksek Riskli Bölgelerin Madenlerine İlişkin Sorumlu Tedarik Zinciri için OECD Uyum Rehberine Yönelik Eğitim Düzenlendi
Borsa İstanbul ile OECD iş birliği ve Nadir Metal Rafineri’nin ana sponsorluğuyla, Çatışmalardan Etkinlenmiş ve Yüksek Riskli Bölgelerin Madenlerine İlişkin Sorumlu Tedarik Zinciri için OECD Uyum Rehberi konusunda 26-27 Kasım 2014 tarihlerinde devlet ve yerel altın endüstrisi yetkililerine eğitim verildi.
Borsa İstanbul ile OECD iş birliği ve Nadir Metal Rafineri’nin ana sponsorluğunda 26-27 Kasım 2014 tarihlerinde İstanbul’da, Çatışmalardan Etkinlenmiş ve Yüksek Riskli Bölgelerin Madenlerine İlişkin Sorumlu Tedarik Zinciri için OECD Uyum Rehberi ’nin (OECD Due Diligence Guidance On Responsible Supply Chains Of Minerals From Conflict-Affected And High-Risk Areas) sektörde uygulanmasına yönelik bir eğitim düzenlendi.
Türkiye, 2013 yılı itibarıyla 175,4 tonluk fiziki talep ile dünyanın dördüncü en büyük altın piyasasıydı. Türkiye aynı zamanda, tüm bölge için önemli bir altın rafinerisi ve dolayısıyla küresel altın tedarik zincirinde kritik bir rol oynuyor.
OECD ve Borsa İstanbul’un işbirliğiyle, Türkiye’deki altın rafinerilerine ve kamu bürokrasisine yönelik olarak, Nisan 2014’te madenden rafineriye tedarik zincirinin upstream kısımları için uyum konusunda ilk çalıştay düzenlemişti. Bu çalıştay, OECD Uyum Raporunun downstream ögelerine, yani hurda altın tüccarları, geri dönüşümcüler, bankalar ve mücevhercilerin uyumuna odaklandı.
OECD Sorumlu İş Yapma birimi Sektör Projeleri Müdürü Tyler Gillard, “Türkiye’nin, küresel mücevher üretiminde önemli bir güç olduğu açık; dolayısıyla, sorumlu tedarik zincirini sağlamak için birlikte çalışmamız gerekiyor” dedi ve “Bu da, piyasada güven oluşturmamıza yardımcı olacak ve Türk mücevherat sektörü için piyasa erişimini geliştirecek” diye ilave etti.
Borsa İstanbul KMTP Müdürü Oğuzhan Aloğlu, “Bu etkinliğe evsahipliği yapmaktan çok memnunuz ve şirketlerimizin bu eğitim sayesinde, çatışmalardan etkilenmiş ve yüksek riskli bölgelerdeki çalışmalarıyla ilgili yeni bir perspektif kazanacağını umuyoruz” dedi. Etkinliğin ana sponsoru Nadir Metal Rafineri’nin Uluslararası Projeler Direktörü Behnar Ilgın “Borsa İstanbul ve LBMA’ya akredite bir firma olarak, bu eğitimin bir parçası olmaktan büyük gurur duyuyoruz” dedi.
Giderek daha fazla sayıda piyasa, küresel tedarik zincirlerinin denetlendiğine, özellikle de ürünlerde kullanılan madenlerin çıkarılması ve ticareti sürecinde silahlı çatışma ya da insan hakları ihlallerinin söz konusu olmadığına dair güvence istiyor. ABD’de, 2011 yılında, halka açık tüm ABD şirketlerinin, kalay, tantalum, tungsten ve altın içeren ürünlerin tedarik zincirinde uyum raporuna uymasını ve çatışmalarla bağlantılı olmadığını kanıtlamasını öngören Dodd Frank Kanunu 1502 numaralı bölümü kabul edildi. Çatışmalardan etkilenmiş bölgelerden sorumlu tedarik zinciri konusunda bir AB düzenleme taslağı da Avrupa Parlamentosu’nda görüşülmeye devam ediyor. Hem ABD’de yürürlüğe giren Dodd Frank Kanunu hem taslak AB düzenlemesi, şirketlere OECD Uyum Raporunu standart olarak kullanmalarını tavsiye ediyor.
Eğitimde, katılımcılara kendilerinden uyum konusunda tam olarak ne beklendiği açıkça anlatıldı. Bu etkileşimli çalıştay, “eğitimcilerin eğitimi” yaklaşımıyla, katılımcıların sektör çalışanlarının ve diğer önemli paydaşların OECD Uyum Rehberi 2015’te öngörülen ilkelere uyum göstermelerini sağlamak amacıyla verildi.
Borsa İstanbul ile OECD iş birliği ve Nadir Metal Rafineri’nin ana sponsorluğunda 26-27 Kasım 2014 tarihlerinde İstanbul’da, Çatışmalardan Etkinlenmiş ve Yüksek Riskli Bölgelerin Madenlerine İlişkin Sorumlu Tedarik Zinciri için OECD Uyum Rehberi ’nin (OECD Due Diligence Guidance On Responsible Supply Chains Of Minerals From Conflict-Affected And High-Risk Areas) sektörde uygulanmasına yönelik bir eğitim düzenlendi.
Türkiye, 2013 yılı itibarıyla 175,4 tonluk fiziki talep ile dünyanın dördüncü en büyük altın piyasasıydı. Türkiye aynı zamanda, tüm bölge için önemli bir altın rafinerisi ve dolayısıyla küresel altın tedarik zincirinde kritik bir rol oynuyor.
OECD ve Borsa İstanbul’un işbirliğiyle, Türkiye’deki altın rafinerilerine ve kamu bürokrasisine yönelik olarak, Nisan 2014’te madenden rafineriye tedarik zincirinin upstream kısımları için uyum konusunda ilk çalıştay düzenlemişti. Bu çalıştay, OECD Uyum Raporunun downstream ögelerine, yani hurda altın tüccarları, geri dönüşümcüler, bankalar ve mücevhercilerin uyumuna odaklandı.
OECD Sorumlu İş Yapma birimi Sektör Projeleri Müdürü Tyler Gillard, “Türkiye’nin, küresel mücevher üretiminde önemli bir güç olduğu açık; dolayısıyla, sorumlu tedarik zincirini sağlamak için birlikte çalışmamız gerekiyor” dedi ve “Bu da, piyasada güven oluşturmamıza yardımcı olacak ve Türk mücevherat sektörü için piyasa erişimini geliştirecek” diye ilave etti.
Borsa İstanbul KMTP Müdürü Oğuzhan Aloğlu, “Bu etkinliğe evsahipliği yapmaktan çok memnunuz ve şirketlerimizin bu eğitim sayesinde, çatışmalardan etkilenmiş ve yüksek riskli bölgelerdeki çalışmalarıyla ilgili yeni bir perspektif kazanacağını umuyoruz” dedi. Etkinliğin ana sponsoru Nadir Metal Rafineri’nin Uluslararası Projeler Direktörü Behnar Ilgın “Borsa İstanbul ve LBMA’ya akredite bir firma olarak, bu eğitimin bir parçası olmaktan büyük gurur duyuyoruz” dedi.
Giderek daha fazla sayıda piyasa, küresel tedarik zincirlerinin denetlendiğine, özellikle de ürünlerde kullanılan madenlerin çıkarılması ve ticareti sürecinde silahlı çatışma ya da insan hakları ihlallerinin söz konusu olmadığına dair güvence istiyor. ABD’de, 2011 yılında, halka açık tüm ABD şirketlerinin, kalay, tantalum, tungsten ve altın içeren ürünlerin tedarik zincirinde uyum raporuna uymasını ve çatışmalarla bağlantılı olmadığını kanıtlamasını öngören Dodd Frank Kanunu 1502 numaralı bölümü kabul edildi. Çatışmalardan etkilenmiş bölgelerden sorumlu tedarik zinciri konusunda bir AB düzenleme taslağı da Avrupa Parlamentosu’nda görüşülmeye devam ediyor. Hem ABD’de yürürlüğe giren Dodd Frank Kanunu hem taslak AB düzenlemesi, şirketlere OECD Uyum Raporunu standart olarak kullanmalarını tavsiye ediyor.
Eğitimde, katılımcılara kendilerinden uyum konusunda tam olarak ne beklendiği açıkça anlatıldı. Bu etkileşimli çalıştay, “eğitimcilerin eğitimi” yaklaşımıyla, katılımcıların sektör çalışanlarının ve diğer önemli paydaşların OECD Uyum Rehberi 2015’te öngörülen ilkelere uyum göstermelerini sağlamak amacıyla verildi.
